HEDEF; 2023’TE İHRACATTA İLK YEDİ ÜLKE ARASINDA OLMAK

Mobilya sektörü, bu alanda faaliyet gösteren firmaların üretimde dünya standartlarına ulaşması ve ihracatta yeni pazarlara ulaşabilmeleri ile son 10 yılda önemli bir gelişme ivmesi yakaladı. Başta İstanbul, Bursa, Kayseri, İzmir, Ankara olmak üzere Türkiye’de üretilen mobilyalar, yapılan yatırımlar, Ar-Ge’ye ve tasarıma verilen önem sayesinde, dünya pazarlarında artık adını daha çok duyurmaya başladı.

Mobilya Sanayi İşadamları Derneği (MOBSAD) verilerine göre, firmalar ve mağazalar da dahil, sektörde yaklaşık 65 bin işyeri faaliyet gösteriyor ve 200 bini doğrudan üretim sürecinde olmak üzere 250 bin kişi istihdam ediliyor. Sektörün üretim hacmi ise 11 milyar dolara ulaşmış durumda.

İhracatta son 10 yılın en iyi yılı; 2012

Bu arada 2003 yılında sektörün 430 milyon dolar olan ihracat tutarı, 2012 yılı sonunda, 2 milyar dolar seviyesini aştı ve sektör geçen yıl, üretim hacmi, ihracat, istihdam ve yeni pazarların değerlendirilmesi açısından son 10 yılın en iyi rakamlarına ulaştı. Geçen yıl, sektörün ihracat pazarlarında ilk beşte Irak, Libya, Almanya, Azerbaycan ve Suudi Arabistan yer aldı. 2013 yılı ihracat beklentisi ise 2.5 milyar dolar. Dış ticaretinde fazla veren nadir sektörlerden olan mobilyada, 2023 yılında ise, 7-8 milyar dolarlık ihracat rakamı hedefleniyor.

Sektör aktörleri, 2023 yılına kadar dünyadaki en büyük ilk yedi ihracatçı ülke içinde olmayı amaçlayan Türkiye mobilya sektörünün, beş yıl içinde ise, dünyada ilk 10 ihracatçıdan biri olacağı görüşünde.

Bu arada ihracatta, son yıllarda Batı Avrupa ülkelerinden azalan talebe karşın, başta Rusya olmak üzere, İran ve Irak gibi komşu ülkelerin öne çıkması dikkat çekiyor. Türk mobilyası, Arap ve Afrika ülkelerinin çoğunda da büyük talep görüyor. Sektör, söz konusu bölgede ‘Arap baharı’nın etkisiyle kaybettiği hızı yeniden kazanmaya başlarken, Libya’da geçen yıl sektöre yönelik yeniden talep artışı yaşandı.

İhracat rakamlarının artmasında, Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen ve birçok firmanın yurtdışına açılımını sağlayan ‘Uluslararası Rekabetçiliği Geliştirilmesinin Desteklenmesi’ (Ur-Ge) projesi de oldukça etkili.

İthalatta Çin öne çıkıyor

Türkiye mobilya ithalatı, 1 milyar dolar sınırına henüz ulaşmadı. Ancak özellikle Çin’den yapılan 343 milyon dolarlık alım, İtalya’dan yapılan 93 milyon dolarlık ve Almanya’dan yapılan 88 milyon dolarlık ithalatla kıyaslandığında göze çarpıyor. Çin ayrıca, son 10 yıldır üretim ve ihracat anlamında dünya liderliğini koruyor.
Bu arada Türkiye’de sektörde faaliyet gösteren firmaların çoğunluğunun KOBİ’lerden oluştuğuna dikkat çeken sektör aktörleri, ihracatta yabancı firmalarla rekabet için, kalite ve markalaşmaya ağırlık verilmesi gerektiğine işaret ediyor.
Son yıllarda Türkiye mobilya sanayiinde yatırımların, markalaşmanın ve Ar-Ge çalışmalarının artması, sektörün satış, üretim ve ihracat hacminin de artmasını sağladı. Sektör aktörleri, satış rakamlarının artmasında, insanların artık “mobilyanın ihtiyaç duyulduğunda alındığı” algısının değişmesinin de etkili olduğu görüşünde. Buna göre, artık tasarım odaklı çalışan mobilya sektöründe ‘moda’ kavramı da yerleşmeye başlamış durumda. Ortalama beş yılda bir mobilyaların değiştirilmesi ise, sektörün büyümesinde önemli itici güçlerden biri.

Sektörün sorunu enerji ve KDV

Bu arada sektörde, tasarım odaklı çalışan ve son yıllarda ihraç pazarlarını sürekli çeşitlendiren yerli üreticilerin, Türkiye pazarına giren yabancı zincir mobilya alışveriş merkezleri ile işbirliği yapması durumunda, Türk ekonomisine ve sektöre sağlanan katkının artacağı görüşü de dile getiriliyor.
Sektörün en büyük sorunlarından biri enerji maliyetlerinin yüksekliği.
Navlun giderleri nedeniyle de sorun yaşayan sektör, bu sorunlarına çözüm bekliyor. Navlun sorunu, sektör aktörlerine göre, özellikle Amerika ve Hindistan pazarlarına nüfuz edilmesini engelliyor.

Ayrıca mobilya sektöründe yüzde 18 olarak uygulanan KDV oranının, hem üretimi hem ihracatı hem de satış fiyatlarını etkilediğine dikkat çeken sektör aktörleri, mobilyanın ‘lüks’ olmadığını savunuyor. Buna göre beklenti, KDV’nin yüzde 8’e düşürülmesi yönünde.

Halk sağlığını tehdit ettiği gerekçesi ile sektör aktörleri merdivenaltı üretimden de şikayetçi. Dikkat çekilen bir diğer nokta ise sektörde özellikle marka olmuş firmaların yaşadığı taklit sorunu. Tüm bunların çözümü için sektör denetim beklentisinde.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

FDI 2025 BASIN LANSMANI

MOSFED ev sahipliğinde düzenlenen Furnishings & Design lstanbul (FDI) Fuarının çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. …